Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | zorunlu olmak | be mandatory f. | ||
Raised kerbs at bus stops should be mandatory. Otobüs duraklarında yükseltilmiş kaldırımlar zorunlu olmalı. More Sentences |
||||
Genel | zorunlu olmak | be obligatory f. | ||
Genel | zorunlu olmak | be compulsory f. | ||
Genel | zorunlu olmak | become compulsory f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | zorunlu olmak | be duty bound f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | bir şeyi yapmaya zorunlu olmak/hissetmek | be duty bound to do f. |